Neden Ağırlık Çalışmalıyız?
Yaşamımız boyunca yaptığımız her fiziksel eylemde kas gücüne ihtiyaç duyarız. Dayanıklı ve kuvvetli kaslara sahip isek yaptığımız her şeyi daha kolay, daha az yorularak ve çok daha kaliteli bir şekilde yaparız. Yaşamımızdaki fiziksel yapabilirliklerimiz harcadığımız kuvvetle doğru orantılıdır. Bu kuvveti geliştirmenin ve kaliteli bir yaşama sahip olmanın anahtarlarından biri ihtiyaca göre uygulanan ağırlık çalışmalarıdır.
Çok üzücü bir şekilde ağırlık çalışmasının kötü bir imajı vardır, ağırlık çalışması yapması gerektiğini duyan özellikle bayanların yüzünü tuhaf bir ifade kaplar. Gerçek sağlığın, sıkılaşmanın, genç ve sağlıklı kalmanın yolu büyük oranda ağırlık çalışmaktan geçer hâlbuki. Ağırlık deyince hemen şişkin kaslarıyla dergilere poz veren vücut geliştiriciler akla gelir, dolayısıyla herkes kaslarının büyüyeceğini, şişeceğini düşünür, hâlbuki kasları büyütmek bir bayan için neredeyse imkânsız, bir erkek için ise yıllarca süren bir çalışma ve sıkı bir diyet demektir. Dergilerdeki o aşırı şişkin kasların dopinglerle o hale gelebildiğini bir kez daha hatırlatmakta fayda vardır.
Ağırlık çalışmasından kastedilen kesinlikle sadece halterlerin, barların, dumbellerin ve ağırlık makinelerinin kullanıldığını çalışma biçimi olarak düşünülmemelidir. Ağırlık çalışması dendiğinde aklımıza gelecek ilk şey geliştirmek ve korumak zorunda olduğumuz kuvvetimiz olmalıdır. Saydığımız bu ekipmanlar kuvvetimizi geliştirmek ve korumak için yararlandığımız araçlardır.
Kuvvetimizi geliştirebilmek için doğru beslenmeyle beraber kaslarımıza uyguladığımız belli dirençlere ihtiyacımız vardır. Bu direnci kendi vücut ağırlığımızı, doğayı, çekme lastiklerini ve çevremizdeki çeşitli materyalleri kullanarak da gerçekleştirebiliriz. “Ağırlık” kelimesini aslında kuvvetimizi geliştirebilmek için kaslarımıza uyguladığımız direnç olarak algılamalıyız.
Herhangi bir spor eğitimi almamış kimse vücut kaslarının nasıl çalıştıracağını bilemez. Kasların çalışma şeklini, nasıl antrene edildiğini, ne sürelerle ne şekilde yüklenmeler yapılması gerektiğini öğrenmek yıllar süren zorlu bir eğitim gerektirir. Durum böyle olunca ağırlık çalışmaları için en güvenli ve en kolay uygulanabilir yol spor eğitmenlerinin ve vücudun her bölgesini çalıştırabilecek çeşitlilikte güvenli makinelerin ve serbest ağırlıkların bulunduğu spor merkezlerine üye olmaktır.
Yaşam boyu sağlıklı kalmanın yollarıyla ilgili ömrümüzün yetmeyeceği kadar çok literatür ve yayın bulur ve burada onlarca kitaplık açıklamalar yazabiliriz. Bütün bunları elinizle itin ve tek bir gerçeğe odaklanın; bağışıklık sistemini koruyabilmek için yaşam boyunca kas kaybetmeyin kas yoğunluğunuzu ve kuvvetini artırın ve koruyun.
Düzenli uyguladığımız ağırlık çalışmaları kuvvetimizi, vücudumuzun direncini, iş gerçekleştirebilme gücümüzü ve metabolizma hızımızı artırır. Daha çok kuvvetlenmek, daha çok iş yapabilmek ve bunun sonucu olarak gün içinde daha çok kalori sarf etmek, daha fazla yağ yakmak anlamında gelir. Bu da bazı kimselerce yağ yakımının sadece kardiyovasküler çalışmalarla veya beslenmeyle gerçekleşir inancının kısmen yanlış olduğunu ortaya koyar. Artan kas oranı ve yoğunluğu geliştirilen kuvvet, yağ yakımı sürecinde çok etkili bir rol oynamaktadır. Dinlenirken kasların yapılanması sırasında vücut kendi içinde bir enerji harcar ve bu enerjiyi yağlardan elde eder. Yani ağırlık çalışmalarında sadece çalışma esnasında değil dinlenirken hatta uyurken bile yağ yakmak söz konusu olabilir.
Ağırlık çalışmalarında testosteron, serotonin ve büyüme hormonlarının salgılandığı, yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur. Testosteron yaşam kalitemiz ve cinsel güç acısından, serotonin kendimizi iyi hissetmemiz açısından, büyüme ise yenilenme sürecimizi hızlandırması açısından son derece önemli hormonlardır.
Ağırlık çalışmaları yaşlanma sürecimizi kısmen durdurur ve yavaşlatır, kemik yoğunluğu artırır ve yaşlılıkla beraber oluşan kemik erimesi sorunuyla mücadele edebilmemizi sağlar.
Ağırlık çalışmaları sırasında hücre yıkımı ve tahribatı yaparız, hücreler beynimizden yapılanma ve onarılma talep eder. Yediğimiz besinlerden aldığımız proteinlerle bu yenilenmeyi ve yapılanmayı gerçekleştirir. Yaşlılığın en önemli etkilerinden biri hücrelerin devamlı yıkılmasıdır. Ağırlık çalışmalarında gerçekleştirdiğimiz sürekli yıkılma ve yapılanma hücrelerimizin sürekli yok olmasını engellerken genç kalabilmemizi sağlar. Hücrelerin yapılanma süreci ve growth (büyüme) hormonunun salgılanması, uyku ve dinlenme sırasında gerçekleştiğinden dolayı ağırlık çalışmalarında yeterli dinlenmeye çok özen göstermeliyiz.
Hücrelerin onarılıp yenilenmesi için gerekli besinlerin özellikle proteinlerin gerekli miktarda ve zamanlarda da alınması hayati önem taşır. Aksi takdirde vücudumuza çok büyük zararlar vermiş oluruz.
Sonuç olarak insan bedeni fizyolojik olarak hareket için tasarlanmıştır, yüzlerce değişik kas ve kemik, onlarca eklem bunu kanıtlamaktadır. Günümüz yaşantısında kaslarımızı yaratılışımızın gerektirdiği yoğunlukta ve dirençte kullanmamız neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Kötü beslenme de devreye girdiğinde insanoğlunun çok ciddi bir hareket açığı ortaya çıkmaktadır. Ağırlık çalışmaları, doğru uygulandığında ve bunun yanında dinlenmeye ve beslenmeye özen gösterildiğinde bu açığı kapatmaya yardımcı olabilecek muhteşem bir fiziksel aktivitedir.
Back-Up Spor ve Fitness Danışmanı Serhat Sidal yazdı…
Yaşamımız boyunca yaptığımız her fiziksel eylemde kas gücüne ihtiyaç duyarız. Dayanıklı ve kuvvetli kaslara sahip isek yaptığımız her şeyi daha kolay, daha az yorularak ve çok daha kaliteli bir şekilde yaparız. Yaşamımızdaki fiziksel yapabilirliklerimiz harcadığımız kuvvetle doğru orantılıdır. Bu kuvveti geliştirmenin ve kaliteli bir yaşama sahip olmanın anahtarlarından biri ihtiyaca göre uygulanan ağırlık çalışmalarıdır.
Çok üzücü bir şekilde ağırlık çalışmasının kötü bir imajı vardır, ağırlık çalışması yapması gerektiğini duyan özellikle bayanların yüzünü tuhaf bir ifade kaplar. Gerçek sağlığın, sıkılaşmanın, genç ve sağlıklı kalmanın yolu büyük oranda ağırlık çalışmaktan geçer hâlbuki. Ağırlık deyince hemen şişkin kaslarıyla dergilere poz veren vücut geliştiriciler akla gelir, dolayısıyla herkes kaslarının büyüyeceğini, şişeceğini düşünür, hâlbuki kasları büyütmek bir bayan için neredeyse imkânsız, bir erkek için ise yıllarca süren bir çalışma ve sıkı bir diyet demektir. Dergilerdeki o aşırı şişkin kasların dopinglerle o hale gelebildiğini bir kez daha hatırlatmakta fayda vardır.
Ağırlık çalışmasından kastedilen kesinlikle sadece halterlerin, barların, dumbellerin ve ağırlık makinelerinin kullanıldığını çalışma biçimi olarak düşünülmemelidir. Ağırlık çalışması dendiğinde aklımıza gelecek ilk şey geliştirmek ve korumak zorunda olduğumuz kuvvetimiz olmalıdır. Saydığımız bu ekipmanlar kuvvetimizi geliştirmek ve korumak için yararlandığımız araçlardır.
Kuvvetimizi geliştirebilmek için doğru beslenmeyle beraber kaslarımıza uyguladığımız belli dirençlere ihtiyacımız vardır. Bu direnci kendi vücut ağırlığımızı, doğayı, çekme lastiklerini ve çevremizdeki çeşitli materyalleri kullanarak da gerçekleştirebiliriz. “Ağırlık” kelimesini aslında kuvvetimizi geliştirebilmek için kaslarımıza uyguladığımız direnç olarak algılamalıyız.
Herhangi bir spor eğitimi almamış kimse vücut kaslarının nasıl çalıştıracağını bilemez. Kasların çalışma şeklini, nasıl antrene edildiğini, ne sürelerle ne şekilde yüklenmeler yapılması gerektiğini öğrenmek yıllar süren zorlu bir eğitim gerektirir. Durum böyle olunca ağırlık çalışmaları için en güvenli ve en kolay uygulanabilir yol spor eğitmenlerinin ve vücudun her bölgesini çalıştırabilecek çeşitlilikte güvenli makinelerin ve serbest ağırlıkların bulunduğu spor merkezlerine üye olmaktır.
Yaşam boyu sağlıklı kalmanın yollarıyla ilgili ömrümüzün yetmeyeceği kadar çok literatür ve yayın bulur ve burada onlarca kitaplık açıklamalar yazabiliriz. Bütün bunları elinizle itin ve tek bir gerçeğe odaklanın; bağışıklık sistemini koruyabilmek için yaşam boyunca kas kaybetmeyin kas yoğunluğunuzu ve kuvvetini artırın ve koruyun.
Düzenli uyguladığımız ağırlık çalışmaları kuvvetimizi, vücudumuzun direncini, iş gerçekleştirebilme gücümüzü ve metabolizma hızımızı artırır. Daha çok kuvvetlenmek, daha çok iş yapabilmek ve bunun sonucu olarak gün içinde daha çok kalori sarf etmek, daha fazla yağ yakmak anlamında gelir. Bu da bazı kimselerce yağ yakımının sadece kardiyovasküler çalışmalarla veya beslenmeyle gerçekleşir inancının kısmen yanlış olduğunu ortaya koyar. Artan kas oranı ve yoğunluğu geliştirilen kuvvet, yağ yakımı sürecinde çok etkili bir rol oynamaktadır. Dinlenirken kasların yapılanması sırasında vücut kendi içinde bir enerji harcar ve bu enerjiyi yağlardan elde eder. Yani ağırlık çalışmalarında sadece çalışma esnasında değil dinlenirken hatta uyurken bile yağ yakmak söz konusu olabilir.
Ağırlık çalışmalarında testosteron, serotonin ve büyüme hormonlarının salgılandığı, yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur. Testosteron yaşam kalitemiz ve cinsel güç acısından, serotonin kendimizi iyi hissetmemiz açısından, büyüme ise yenilenme sürecimizi hızlandırması açısından son derece önemli hormonlardır.
Ağırlık çalışmaları yaşlanma sürecimizi kısmen durdurur ve yavaşlatır, kemik yoğunluğu artırır ve yaşlılıkla beraber oluşan kemik erimesi sorunuyla mücadele edebilmemizi sağlar.
Ağırlık çalışmaları sırasında hücre yıkımı ve tahribatı yaparız, hücreler beynimizden yapılanma ve onarılma talep eder. Yediğimiz besinlerden aldığımız proteinlerle bu yenilenmeyi ve yapılanmayı gerçekleştirir. Yaşlılığın en önemli etkilerinden biri hücrelerin devamlı yıkılmasıdır. Ağırlık çalışmalarında gerçekleştirdiğimiz sürekli yıkılma ve yapılanma hücrelerimizin sürekli yok olmasını engellerken genç kalabilmemizi sağlar. Hücrelerin yapılanma süreci ve growth (büyüme) hormonunun salgılanması, uyku ve dinlenme sırasında gerçekleştiğinden dolayı ağırlık çalışmalarında yeterli dinlenmeye çok özen göstermeliyiz.
Hücrelerin onarılıp yenilenmesi için gerekli besinlerin özellikle proteinlerin gerekli miktarda ve zamanlarda da alınması hayati önem taşır. Aksi takdirde vücudumuza çok büyük zararlar vermiş oluruz.
Sonuç olarak insan bedeni fizyolojik olarak hareket için tasarlanmıştır, yüzlerce değişik kas ve kemik, onlarca eklem bunu kanıtlamaktadır. Günümüz yaşantısında kaslarımızı yaratılışımızın gerektirdiği yoğunlukta ve dirençte kullanmamız neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Kötü beslenme de devreye girdiğinde insanoğlunun çok ciddi bir hareket açığı ortaya çıkmaktadır. Ağırlık çalışmaları, doğru uygulandığında ve bunun yanında dinlenmeye ve beslenmeye özen gösterildiğinde bu açığı kapatmaya yardımcı olabilecek muhteşem bir fiziksel aktivitedir.
Back-Up Spor ve Fitness Danışmanı Serhat Sidal yazdı…